Akne izlerinden kendi kanınızla kurtulabilirsiniz
Akne izleri nasıl giderilir? Akne izlerinin çeşitleri var mıdır? Akne izlerini onarmak için en etkili tedavi yöntemleri nelerdir? Sivilcelerin yüzümüzde iz bırakmaması için neler yapılabilir? Bu soruları ve öteki merak edilenleri, Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Binnur Tüzün Üstün sizler için yanıtladı.
Erginlik çağının belki de en bezginlik yaratan sorunları yüzümüzdeki akneler ve bunların bıraktığı izlerdir. Ne yazık ama erginlik çağındaki gençlerin %75’lik bir oranını etkileyen akneler, iyileştikten daha sonra bile yüzde istenmeyen izler bırakırlar. Hatta yetişkinlerin %15’lik bir bölümünde de akne problemi yaygın olarak bıkkınlık yaratır.
Prof. Dr. Binnur Tüzün Üstün, yeni geliştirilen yöntemler sayesinde tıp dilinde akne skarları olarak tanıdık akne izlerinin büyük bir kısmının ortadan kaldırılabileceğini ve pürüzsüz bir cilde kavuşmanın hayal olmadığını öğrendik.
Akne izlerinin türleri var mı?
Prof. Dr. Tüzün’den, yüzeyel aknelerin iyileşirken kahverengi izler bıraktığını ve bunların tedavilerinin epeyce basit olduğunu; daha derin aknelerin deri yüzeyinde kabarıklıklar veya çöküntüler gibi bir takım kusurlar yaratarak iyileşebileceklerini öğrendik. Her cins akne skarı için öbür tedavi yöntemleri uygulandığını ve bunların büyük çoğunluğunun başarılı sonuçlar verdiği bilgisini aldık. Yaş ilerledikçe cildin kendini onarım hızının düşmesi nedeniyle akne skarlarının iyileşmesinin daha zorlaştığını ve erişkinlerde oluşan aknelerin yaklaşık %76’sının skar oluşumuna niçin olduğunu öğrendik.
Uzmanımıza yüzeyel akne skarlarının ve daha derin akne skarlarının tedavisinde ne gibi yöntemlerin uygulanabileceğini sorduk, bakın konu hakkında neler öğrendik: “Yeni oluşmuş akne skar tedavisinde subdermal insizyon (cilt içi bistüri ile kesme), peeling, punch biyopsi ve PRP gibi yöntemler kullanılabilir. Ayrca medikal tedavi olarak retinoik asit kullanımı da tercih edilebilir. Daha derin skarlar ise lazer, dermabrazyon (cilt traşlama), kollajen enjeksiyonları gibi yöntemlerle iyileştirilmektedir.”
Kime hangi çare daha yerinde
İsterseniz gelin son dönemlerde geliştirilen ve etkin tedavi tekniklerinin özelliklerini teker teker inceleyelim…
PRP yöntemi: Skar tedavisi haricinde, anti-aging (gençleştirme) tedavilerinden biri olan PRP (platelet rich plasma / trombositten varlıklı plazma) uygulaması en sık tercih edilen ve deri dokusuna zarar vermemesi bakımından diğer tekniklere nazaran daha üstün olan bir yöntemdir. Bu yöntemde hastanın kendisinden özel tüplere alınan kan, laboratuvarda santrifüj edildikten sonra trombositten zengin plazma kısmı hastaya geri verilir. Bu plazma çoğu gençleştirici ve yara iyileştirici faktör içermektedir ve bahşedilen trombositler, ilgili bölgeye kök hücrelerini çağırarak ekstra iyileştirici, yenileyici ve gençleştirici tesir sağlarlar.
Retinoik asit uygulaması
Retinoik asit gerçekten a vitamininin bir türevi olmakla veraber deri yüzeyini soyucu ve yenileyici özellikleri mevcuttur.
Yüzeyel peeling
Kimyasal peeling derinin üst tabakasının soyulması prensibine dayanan bir çare yöntemidir. Çoğunlukla meyve asitleri (alfa hidroksi asitler) ile yapılır. Alfa hidroksi asitlerden en çok glikolik asit; beta hidroksi asitlerden ise en çok salisilik asit kullanılır. Daha derin peeling işlemleri için triklorasetik asit ve fenol kullanılır. Azeleik asit ve mandelik asit ise sebumu (yağ salgısı) azaltır.
Çok yüzeyel akne skarları için yüzeyel kimyasal peeling uygulanabilir, ama çare tekrar tekrar etkin sonuç vermeyebilir. Yüzeyel kimyasal peeling uygulamasında, peelingden hemen sonradan kızarıklık ve yanma dıştan bir semptom olmaz, uygulamadan daha sonra jurnal aktivitelere devam edilebilir. Yalnızca güneşten korunma gerekir.
Derin peeling
Derin kimyasal peeling derin akne skarları için yapılır. Bu çare yöntemi fazla derin akne skarları için etkin olamayabilir. Derin kimyasal peelingden sonradan bere oluşacağı için bandajlar kullanılır ve operasyon sırasında lokal duyumsuzlaşma veya derin sedasyon uygulanır. Hekimin istediği aralıklarla bere iyileşmesi kontrolü yapılmalıdır.
Kollajen veya hyalüronik asit enjeksiyonları
Özellikle iyileştikten sonradan derin çöküntüler bırakan akne izleri için vücudun doğal olarak ürettiği maddeler olan kollajen ve hyalüronik asit enjeksiyonları yapılarak çöküntülü kısımlar doldurulur ve normal cilt seviyesine getirilir.
Dermaroller (mikro iğneleme)
Akne skarlarından çökük ya da şişmiş olanlar mikro iğneleme (dermaroller) yöntemiyle tedavi edilebilir. Fakat fazla derin izler için bu usul beceriksiz kalmaktadır. PRP uygulaması ile birlikte yapıldığında çok daha iyi etkiler elde edilebilir. Dermaroller diye aşina makine, hareket eden bir silindir üzerindeki çok ufak steril iğnelerden ibarettir. Bu silindirin yüz üstünde gezdirilmesi sonucu akne skarları üzerine mikro iğnelemeler yapılır. Dermaroller sızısız bir uygulamadır. Bu yüzden dilekçe sırasında uyuşturma gerekmez. Uygulamadan daha sonra sadece fazla eksik kızarıklık görülebilir, bunun haricinde herhangi bir şekil bozukluğuna yol açmaz.
Lazer tedavisi
Akne skar tedavisinde cerrahi yöntemlerden bir parça başına de lazer uygulamasıdır. Lazer ile deri yüzeyi soyularak uygulanır (laser skin resurfacing). Lazerlerden en sık uygulanan Karbondioksit fraksiyonel lazerdir. Öteki lazerlerden Erbium fraksiyonel lazer de kullanılabilir.
Lazer uygulamalarında deri yüzeyinin tekrar yapılanması için önce yara oluşturulur. Bazıları için bu yaralar fena görünüm oluşturabilir. Lazer uygulamasından sonradan tatbik yapılan ve bere oluşmuş bölgeler yaklaşık 1 ayda kendini toparlar.
Diğer cerrahi yöntemler
Daha derin izler için dermabrazyon, subdermal insizyon, punch biyopsi ve dermal greft gibi ayrı yöntemler kullanılabilir. Fakat uzmanımız cerrahi yöntemlere ilişkin kendi düşüncelerini şöyle dile getiriyor: “Akne skarları da dahil her türlü bere izinde, her cerrahi girişimin kendi yara skarını da oluşturabileceği akılda tutulmalıdır. Bu yüzden ben cerrahi yöntemlerdense biyolojik tedavileri yeğliyorum.”